İrtibatı Koparmayalım!
geri çevirmek deyimi
(1) arkaya, geriye doğru döndürmek, örnek: Başını geri çevirince beni gördü. (2) geldiği yere göndermek, örnek: Adamı eli boş olarak geri çevirmek istemedi. (3) gelen bir şeyi istemeyip geri vermek, kabul etmemek, örnek: Babası onun isteğini geri çevirmek istemiyordu.
- yüzünden okumak
- ayağının bastığı yerde ot bitmemek
- gözleri yuvalarından oynamak
- geri gitmek
- bırak ki
- ensesini kaşımak
- yüz dökmek
- sağ gözünü sol gözünden sakınmak
- altın tutsa toprak olmak
- bir sürü
- bir düşünce aldı
- çifte kavrulmuş
- gönlüne ateş düşmek
- doluya koydum almadı boşa koydum dolmadı
- aşıramento etmek
- gözle yemek
- arkasından sürüklemek
- dünya yüzü görmemek
- vız gelmek
- arayı soğutmak
- ben sana hayran, sen cama tırman
- hüsnükuruntu
- dostlardan ırak
- sütü bozuk
- seninki can da elinki patlıcan mı
- öküz öldü ortaklık bozuldu
- açık sözlü
- arka planda
- çırasını yakmak
- ayıp kaçmak
- bir kulağından girip bir öbür kulağından çıkmak
- ferman dinlememek
- cacık bile olmamak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) arkaya, geriye doğru döndürmek, örnek: Başını geri çevirince beni gördü. (2) geldiği yere göndermek, örnek: Adamı eli boş olarak geri çevirmek istemedi. (3) gelen bir şeyi istemeyip geri vermek, kabul etmemek, örnek: Babası onun isteğini geri çevirmek istemiyordu.
Bir konu üzerinde konuşmaması, bildiği şeyi söylememesi karşılığında bir kimseye sağlanan yarar.
(1) işlerin sıkılığı, yoğunluğu yüzünden başka bir şeyle ilgilenmeye zaman ve olanak bulamamak, örnek: On gündür göz açamıyorum ki bir dişçiye gideyim. (2) (bir şeye) çok sık uğramak, (bir şey) sık sık başına gelmek, örnek: Hastalıktan göz açamadı ki toparlansın.
(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.
Çevresine ve her şeye karşı ilgisizleşmek.
Örnek Cümle:
Yaşadığı büyük travmadan sonra bir türlü hayata tutunamamış, dünyasından geçmişti.
güzel bir biçimde, çok iyi bir yolda, bir iyice, çok iyi, adamakıllı, örnek: Kirlileri önce bir güzel ıslattı.
Çok büyük sıkıntı ve eziyet çektirmek.?Bana kan kusturmaya yemin etmişler, haydi görelim.?
hiç uyuyamamış olmak ya da uykusuz kalmak, örnek: Meraktan gözüne uyku girmemişti.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.